Dünya;
Sevgili Dünya;
Bildiğimiz kadarı ile yaklaşık 4,5 milyar yıl yaşındasın. Atalarımızın, toprakların üzerinde barınmadığı milyarlarca yılı, sonsuz veriminle fakat süregelen bir kendini bulma çalkantısıyla geçirdiğini bilim adamlarımız söylüyor. Bizler; yani topraklarında barınan en zeki! canlı türü ise seni yeni yeni tanıyoruz.
Sevgili dünya; bize kızmakta haklısın. Son on yıl içerisinde artan doğal felaketleri senin bizi üzerinden atma çaban olarak görüyorum. Sınırsız egomuzla henüz seni ve sana bağlı yaşayan diğer tüm canlıları anlayamıyoruz evet. Çünkü bizden farklı olanı anlamak yerine herkesin ve her şeyin bizi anlamasını istemek daha kolay bir seçenek oldu. Ağaçlar gibi köklerimize sana bağlı değiliz ki kestiğimiz her bir ağacın canını acıttığını fark edelim. Evet içimizden bazıları doğanın dengesini bozduğumuzu düşünüyor. Ama bunu yaşayan tüm insanlara anlatacak yeterlilikte büyük bir kitle değiliz. Senin yaşınla kıyaslandığında yürümeyi yeni öğrendiğimiz bile söylenebilir değil mi?
Sevgili evimiz; lütfen bize bir kaç milyon yıl daha şans ver. Kim bilir, belki gelecekte çocuklarımız, onların çocukları, senin dilini öğrenmenin bir yolunu bulurlar. Biz şimdilik sadece insanca konuşanlarla anlaşabilecek kadar geliştik. Evlatlarından bazıları, bizim insancamızı öğrendi sayılır. Komutlarımızı anlayıp yerine getirebilen köpeklerimiz var mesela. Gerçi biz onları anlayamıyoruz hala ama olsun en zeki olduğumuz için önemli değil. Bütün bu kocaman aklımızla, inanıyorum ki, bir gün gelecek ve üzerinde barınmamız için sunduğun şansın ne kadar büyük bir lütuf olduğunu anlayacağız. Sadece biraz daha zamana ve gelişmeye ihtiyacımız var.
Bu gün için söylenecek çok fazla şeyin olmadığını biliyorum. Sınırlı kaynaklarını sınırsızca tüketme arzumuz da bir noktada tükenecektir diye umut ediyorum. Büyüklerimiz sana Tabiat ana derken yanılmış olamazlar. Bir anne evlatlarından vazgeçmez. Bizi bırakma, öğret, anlamamıza yardım et. Ne kadar kızarsan kız ama kolla.. Ve lütfen bizden ümidini kesme..
Yorumlar
Yorum Gönder