İlşkiler
Sosyal medyanın gerçeğini anlatan bir video izledim geçenlerde. Hani, o, herkesin sayfasında gördüğümüz mutlu hayatların, kalabalık arkadaş gezmeleri etiketlerinin, muhteşem ilişkilerin aslında nasıl olduğu gerçeğini anlatan.Eminim birçoğunuz da görmüştür. Adam Facebook hesabı üzerinden sürekli şahane giden hayatıyla ilgili bildirimler yapıp,fotoğraflar paylaşıyor. Tüm bunları yaparken aslında o kadar yalnız ki. Sonra bir gün hayatına son verdiğinde herkes bu kadar mutluyken bunu neden yaptığını anlamaya çalışıyor. Hayatlarımızı olmadığı bir şey gibi göstermek adına çok mu çaba harcıyoruz acaba?
Bir de işin diğer yüzü var tabi. Aslında nasıl insanlar olduğunu bildiğiniz kişilerin melek halleri. Aman yarabbim, o nasıl bir muhteşem insanlık,nasıl muhteşem bir evlilik,nasıl muhteşem bir arkadaşlık..
Yalan söylemenin bu kadar basitleştirilip insanın gözüne gözüne sokulmasını içim kaldırmıyor. Insanın mutlu anları olduğu kadar mutsuz anları da vardır. Ben demiyorum ki sadece mutsuzluklarınızı paylaşın. Ama kimse bu kadar aptal değil ki! Hele hele sizi dibine kadar tanıyanlar hiç değil, azıcık saygınız varsa yapmayın. Eskiden insanlar bir konuda birbirine kırıldığı zaman, karşılıklı oturur,konuşur, sorunu çözmeye çalışırdı. Artık olayları bir üst boyuta taşımaya yetecek kadar iğneleyici, özlü söz paylaşımları moda. Hal böyle olunca insanlar arasında çözüme ulaştırılabilecek, belki de basit bir özür dilerimle ortadan kalkabilecek olaylar içinden çıkılmaz bir kaosa dönüşüyor. Insan egosu aşktan da, arkadaşlıktan da üstün geliyor. Oysa herkes paylaştığı gibi gerçekten "özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir. S. Freud" diyebilse sonuca ulaşmayacak konu kalmayacak. Lakin hayaller Sigmund Freud, hayatlar yan komşu..
Dip Not: İzlemeyenler için buyurunuz link http://m.youtube.com/watch?v=xpuMntL9h3s
Yorumlar
Yorum Gönder