Bu günlerde kendimle başım dertte.. Oynamak istediği yün yumaklarına dolanmış kedi yavrusu gibi çaresiz hissediyorum ve her normal insanın yapacağı gibi etrafımdakileri  suçluyorum! Bir dakika her normal insan mı dedim  ?  Yaklaşık üç yıl önce sanırım Deneysel Tasarım Öğretisi adlı bir eğitime katılmıştım.. Biliyorsunuz bir dönem kişisel gelişim kursları çok modaydı ve ben de üniversiteyi yeni bitirmiş, olmazsa olmaz yüksek lisansa başlamış ( ki bütün eğitimim eğitim alanındaydı ve ben 
hiç bir zaman bir eğitimci olmak istemiyordum) ve arta kalan zamanlarında yapacak bişeyler arayan
genç bir insandım.. Son dönemde yine kendimle uğraşmaya başlayınca eski defterleri karıştırmak aklıma geldi ve katıldığım üç günlük programın notlarına ulaştım.. Hayat bazen bize oyunlar oynuyor kabul ediyorum ama defteri açtığım anda yazdığım ilk şeyin kocaman harflerle EGO olması nasıl bir
oyundur! Tamam kendime üç yıl öncesinden haddimi bildiriyorum şu anda:" Ego, insanın isteme
mekanizmasıdır,sadece ister ve en kısa yoldan ister"Ne var bunda istemek yanlış mı ? Orda bir dur bakalım "ego bizim irademizden üstün bir hale geldiğinde problem ortaya çıkar"   Nasıl yani iyi bir şey mi kötü bir şey mi bu ikileminde kaldığımı tahmin edersiniz.. Ancak durum şu kadar basit: kendini kontrol etmek ve başarılı olmak istiyorsan önce egonu kontrol etmeyi öğreneceksin çünkü o ; 
her zaman kendi beğendiğini görür beğenmediklerini siler yani kendimizden ya da yakın çevremizden kaynaklanan problemi görmezden gelip suçu karşıya yükler : zaten .... 
Tanıdık geldi değil mi :)  Hatta  utanmadan kıyaslama yapacaksa;  söz konusu üretimi kendimiz yaparken kıyasa en alttan başlayıp tüketmek gerektiğinde en zirveyi hedef alır. Yani annemizin 
sürekli komşunun çocuğunu övmesi onun egosundan kaynaklanıyormuş problem yok.. 
Peki; bir süre sonra öyle bir noktaya geliyoruz ki inandığımız şeyler bizim gerçeğimiz haline geliyor ve bu da doğrudan davranışlarımız etkiliyor..  Ve işler daha da karışıyor bu noktada çünkü kendi 
gerçekliğimiz içerisinde yaşamaya başladıkça olayları algılama, yorumlama ve tepki verme 
şeklimizde ona göre biçimleniyor..   Ve başladığım noktadan çok uzakta bir yerdeyim şimdi. ama ben çok kırgındım,çok kızgındım ve üstelik çoooook haklıydım! Yoksa değil miyim? 

Yorumlar

Popüler Yayınlar