İşte hayatınız tadında bir çalışma..
Hayatımızdaki başarıların ve başarısızlıkların, mutlulukların ve mutsuzlukların,kurduğumuz ilişkilerin temelinin atıldığı yerdir aile, çocukluk yaşantıları. Hatta hepimiz anlamlamdıramadığımız bir davranışla karşılaştığımızda hemen " senin çocukluğuna inmek lazım" demez miyiz ?
Tanım olarak düşünüldüğünde çok basittir aslında: anne, baba ve çocuklardan oluşan toplumun en küçük yapı taşıdır. Peki hiç düşündünüzmü ya sadece kendi çekirdek ailemiz değilde kuşaklar boyu genetik bağlarla bağlı olduğumuz bütün ailemizin hayatımız, davranışlarımız,duygularımız üzerinde etkisi varsa.
Aile dizimi kavramıyla sanırım bundan üç ya da dört yıl önce tanışmıştım. O dönem için kendi aile dizimi seansımın düzenlenmesini istemek bana saçma gelmişti çünkü bana göre hayatımdaki her şey tam da olması gerektiği gibiydi. Ama insanoğlu içinden çıkamadığı bir durumla karşı karşıya geldiğinde mutlaka bir sebep arayışı içine girer ya bugün birdenbire kendimi bunu düşünürken buldum.
Aile dizimini birine anlatmaya çalışmak kelimelerle aram iyi olmasına rağmen bana zor geliyor çünkü tamamen duygularla alakalı bir tecrübe yaşıyorsunuz. Kavramsal olarak aile dizimine göre ; bireysel açıdan yaşanan pek çok zorlanma ve problemin temelinde aile sistemindeki düzensizlikler vardır. Aile bütün olarak köklerinde birbirine bağlı bir enerji alanıdır ve bu alanı oluşturan bir vicdan vardır. İşte bu kollektif vicdanı rahatsız edecek bir olay yaşandığında bundan bütün sistem etkilenir,gelecek kuşaklar da buna dahildir.
Yani farkında olmadan annenizin annesinin annesinin yaşadığı acı bir kayıp sizin kaybetme korkunuzun temeli olabilir. Bu tarz çalışmalar genelde ilk anlatıldığında insanda " hadi oradan canım böyle saçmalık olur mu?" hissi uyandırıyor farkındayım. Ancak hani bazı şeyler anlatılmaz yaşanır ya bu da öyle işte.
Tamamen tesadüf eseri, bulunduğum bir eğitimin sonunda kişi sayısının müsait olması sebebiyle eğitmen katılımcılardan birinin dizilimine eşlik edip edemeyeceğimizi sordu ee ya meraktan ya meraktan sonuçta çoğunluk kabul etti tabi ben de. Katılımcı sayısı diyorum çünkü aile dizimi en az onbeş ya da yirmi kişilik guruplarla yapılan bir çalışma. Mutlaka çalışmayı yaptıracak olan eğitmen, dizilimi yapılacak kişi, temsilciler ve izleyiciler bulunuyor.
Benim katıldığım çalışmada, şans bu ya dizilimi yapılacak olan kişi öfke ve hiperaktivite sorunları olan küçük bir çocuktu,kendisi olmadan annesinin izni ve isteğiyle çalışma yapılacaktı ve katılanlardan birinin onu temsil etmesi gerekiyordu. Sanırım ufak tefek bir görüntüm olduğundan annesi beni uygun gördü. Çalışmanın detaylarını burada anlatmamın doğru olacağını düşünmüyorum ancak şu kadarını söyleyeyim gerçekten o küçük çocuğun ne yaşadığını kendim deneyimledim,içindeki korkuyu,öfkeyi,kendini anlatamama halini birebir yaşadım. Hala bu nasıl oldu bilmiyorum ama tüm süre boyunca dünyayı onun gözlerinden gördüm ve algıladım. Yanlış anlaşılma olmasın bir hipnoz seansı yahut beden değiştirme durumu söz konusu değil :) tamamen eğitmenin yönergeleri doğrultusunda hareket ediyorsunuz.
Insan beyninin sınırlarını ya da empati yeteneğimizin ne kadar gelişmiş olduğunu hala anlayabilmiş değiliz aslında. Inanmayı seçtiğimiz andan itibaren imkansız görünen her şeyi gerçekleştirebilecek kapasitedeyiz belkide kim bilir.. Aile dizimi çalışması da sadece inanmakla mümkün sanırım. Ufaklığın annesini bir yıl sonra tesadüfen başka bir ortamda gördüğümde oğlunun nasıl olduğunu, çalışmanın işe yarayıp yaramadığını sordum ve aldığım cevap "eskisine göre iliskilerimiz çok daha iyi, okulla arası da düzeldi sanırım işe yaradı,teşekkür ederim." Oldu.
Zaman zaman hepimizin karşısına farklı durumları deneyimleme şansı çıkıyor, belki korktuğumuz için belki sonra nasılsa yaparım diye düşündüğümüz için hep bir erteleme halindeyiz. Naçizane bir öneri; yeni bir şeyi deneme fırsatınız olursa korkmayın sonuçlarına siz bile şaşırabilirsiniz. Ya da bir gün bu çalışmayı yapmak isteyipte kararsız kalırsanız, benim gibi, lütfen ertelemeyin ve yapın.. Bir mucize gerçekleşmeyecek evet ama farkındalığınızdan artacağına eminim..
İnançla..
Yorumlar
Yorum Gönder