Geçmişten geleceğe..
Bugün tam da şu anda bilim adamları solucan deliklerinin sırrını çözseler,büyük hadron çarpıştırıcısı işe yarasa, karadeliğe yakalanmadan enerjisinden faydalanmayı bulsalar falan ve zamanda yolculuk hayali bilimkurgunun ötesine geçip hayatımıza taşınsa ne olurdu?
Kendimde dahil etrafımda kime " zamanda yolculuk yapabilsen hangi zamana gidersin " diye sorduysam çoğunluk hiç düşünmeden geçmişten bi anı seçiyor. Yani öyle bireysel zamanlar da değil evet yaptığı hataları düzeltmek için gidenler de var Marilyn Monroe ile tanışmak isteyenler de. Hayallerimiz geçmişle mi sınırlı acaba diye düşünmeden edemiyor insan. Yani elinin altındaki sınırsız güçle geleceğe bakmak isteyen o kadar az ki..
Itiraf edin hadi sizin de aklınıza ilk önce geçmişte yaptığınız hatalardan birini düzeltmek geliyor. Çünkü içerden içerden birisi sürekli " sen bunu nasıl yaparsın" diyor. Hah işte sürekli bahsi geçen ego kardeş orada. Aslında hatırlatarak sizi tekrar aynı duruma düşmekten koruyor olamaz mı? Olabilir ama bunun sonucunda geleceğe yönelik kurduğumuz hayaller dahi geçmiş referanslı olmaktan kurtulamıyor. Hatta bir adım öteye geçip kendi hatalarımızın sonuçları yüzünden asla hata yaptırmamaya çalıştığımız çocuklar yetiştiriyoruz daha doğrusu yetiştirmeye çalışıyoruz. Şimdiki aklım olsaydı....yla başlayan cümlelerinizi anımsadınız mı? O akıl şimdiki zamana tüm o yaşananlara geldi haberiniz olsun. Sizi siz yapan tüm duygular,kişisel hazineniz, geçmişte yaptığınız hatalar ve güzelliklerle örüldü. Kıymetini bilin.. Elbette geçmişe gitme arzusunda benim gibi 80lerin sonu 90ların başı ( nası bir tabirse artık değişik bir kuşak tanımı) kuşağı olup çılgın profesör Emmet Brown ve genç arkadaşı Marty Mcfly'ın maceralarını en az beş kere izlemiş olmanın katkısı yadsınamaz. Zihnimizde yer eden ilk zamanda yolculuk fikri ne de olsa. Ama hatırlayın ortalığı nasıl karıştırıyorlardı. Yani bir şeyleri düzeltmek için değiştirmeye çalışmak her zaman en doğru sonuç olmuyor. Üstelik olmayan bir zaman makinesi metaforundan hareket ediyoruz oysa gelecek henüz inşa edilmedi bile yani onu değiştirmek elimizde.
Zamanda yolculuk ile ilgili yapılan anketlerde Almanların büyük çocğunluğunun ilginç bir biçimde geleceğe gitmek istedikleri ortaya çıkmış. Nedenini bilemem tabi çoğunluk analitik düşünce sisteminden kaynaklanan bir durum olduğunu söylese de bence geçmişlerini kabul edip geleceğe bakmalarından kaynaklanıyor olabilir.
Sözün özü; hadi gelin boşverelim yapsaydımları,söyleseydimleri ve yazılmamış sayfalara çevirelim artık yüzümüzü.. Hayallerin sınırını çizen yetişkinliktir çocukların sınırı olmaz biraz örnek alalım..
Umutla..
Konuyla alakasız dipnot: serinin ikinci filminde kahramanlarımız 2015 senesine gidiyorlardı. Bahsi geçen çılgın teknolojik gelişmelerin bir kaçını başardık ama ben hala uçan arabaları bekliyorum bir umut :)
Yorumlar
Yorum Gönder