Biri bizi gözetliyor mu?

Bilimkurgu filmlerinde ve romanlarında sıkça ele alınır; gelecekte işlenecek olası suçları öngörerek, onları,henüz suç işlenmeden durdurmak. Bunun için kimi zaman kahinler vardır, kimi zaman geleceğe şöyle bir bakmanızı sağlayacak süper teknolojik makineler. Oysa gerçekleşmesi bunlardan daha olası bir senaryo daha var ki, siyasilerin yahut ırkçıların eline geçmesi durumunda olabilecekleri düşünmek dahi istemem. Teknolojinin geldiği son noktada geçmişiniz, geleceğinizi tahmin etmek için kullanılabilecek bir araç halinde artık.  
Avrupa'da yapılan bir sosyal deneyde, insanlar fallarına bakacak bir medyumla görüşmek üzere büyük bir çadıra davet ediliyorlar. Karşılarında oturan adam, en son ne yediklerinden tutunda neye ne kadar para harcadıklarına, en yakın arkadaşlarının isimlerine, en çok nerelerden alışveriş yaptıklarına kadar her şeyi bir bir söylüyor. Doğal olarak herkes şaşkın bir vaziyette, nasıl olur bu her şeyi bildi halindeyken birdenbire aradaki perde düşüyor. Ve çadırın gerisinde kurulmuş olan koca bir teknoloji ordusu ortaya çıkıyor. Yani siz aslında hayatınızı, banka hesaplarınızı, sosyal medya hesaplarınızı göz ardı ediyosursunuz, oysa hakkınızda bilmemiz gereken herşeyi zaten söylüyorsunuz diyorlar bir nevi.
Buradan yola çıkılarak oluşturulması mümkün bir algoritma sayesinde, çocukluğunuz, mezun olduğunuz okul, oy verdiğiniz parti, yakın çevreniz, yaşam alışkanlıklarınız ve benzeri bir çok etmen dikkate alınarak kimler için tehdit oluşturduğunuzu hesaplamak artık çok zor değil.
 Hali hazırda zaten hükümetler az çok bu sistemi kullanıyorlar. Attığınız eleştirel bir tweet ya da yazdığınız bir yazı yüzünden göz altına alınmanız olası. Filmlerin deli bilim adamları ise göz altına almaktan ziyade, kendileri için tehdit oluşturan insan gruplarını toplu halde öldürecek silah sistemleri tasarlıyorlar. Mevcut dünya düzeninde, böyle durumlarda bizi koruyacak bir Marvel kahramanı olmadığına göre, deli bilim adamları filmlerde kalsa iyi olur. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar